- şey gibi
мыст фэд
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
buz gibi — 1) çok soğuk 2) çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse) 3) kötü nitelikler için kesinlik Adam buz gibi hırsız. 4) kesinlikle Buz gibi gol. Elbette can sıkıntısına düşer, buz gibi düşman kesilir erkeğe. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
kına gibi — çok ince (toz durumundaki şey) Kına gibi derler o taraflarda iyi işlenmiş topraklara. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yenilir yutulur şey değil — 1) yenmeyecek nitelikte olan (yiyecek) 2) hoşa gitmeyen, beğenilmeyen nitelikte olan Kağnı gıcırtısını sineye çekmek zor, bu zıkkım pek yenir yutulur şey değil ki! B. R. Eyuboğlu 3) çok ağır (söz) 4) mec. kendisiyle başa çıkılamayacak durumda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saman gibi — tatsız, yavan Saman gibi bir yaşamdı günlük yaşamım ama her şey dışarıdan bakılınca hiç de kötü değildi. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
alay gibi gelmek — (bir şey, insana) inanılacak gibi olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun kaval dinler gibi dinlemek — hiçbir şey anlamadan dinlemek Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. A. H. Çelebi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülbül gibi söylemek — hiçbir şey saklamadan bildiklerini söylemek, itiraf etmek Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir şeyler (veya bir şey) olmak — 1) huyu, durumu, tutumu değişmek, yeni huylar edinmek Son zamanlarda ona bir şeyler oldu. 2) bayılır gibi olmak, birden fenalık gelmek Bana bir şeyler oluyor dedi ve bayıldı. 3) ölmek Bana bir şey olursa çocuklar size emanet … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzetmek gibi olmasın — kötü bir sona uğramış birinden veya bir şeyden söz ederken, ona benzetilen kimse veya şey için kötü bir duygu beslenilmediğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
beşlik simit gibi kurulmak — kendini bir şey sanarak bir yere yayılıp oturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasulye gibi kendini nimetten saymak — (biri) kendine çok değer vermek, kendini bir şey sanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük